Yalan söylediğimizde
Neden yalan söyleriz?
Ya bir şeyi kaybetmekten ya da suçlanmaktan korktuğumuz için.
Korku nedir?
Sevginin yokluğudur.
Ya sevdiklerimiz tarafından sevilmediğimizi sanıyor, sandığımızın mağduru oluyor, ya da kendimizi sevmiyoruzdur.
Einsteinin’de dediği gibi “Her şey enerjidir ve her şey bundan ibarettir. Bu bir felsefe değil bu bir fiziktir. Enerji kaybolmaz, dönüşür.” Ve ruhumuzun yolculuğu devam eder. Bedenimiz ruhumuzun aynasıdır. Ses ve söz olarak, jest, mimik, davranış olarak ruhumuzu bedenimizle görünür kılarız.
Yalan söylediğimizde anı kurtarmış olsak da özümüzle sözümüzün uyumsuzluğu başlayınca bilinçaltımız da olumsuz kayıtlara başlar. “Sen yalancı güvenilmez bir adamsın. Değersizsin, beş para etmezsin.” Ve bu enerji; iş ve özel ilişkilerimizde bize yalan söyleyen, güvenmeyen, kontrol eden, suçlayan insanları mıknatıs gibi hayatımıza çekmeye başlar. Başkaları ile olan ilişkimiz kendimizle olan ilişkimizin aynısıdır çünkü. Evrensel yasalardan çekim yasası ve aynalık prensibi gereği söylediğimiz yalanlar, bilinçaltı olumsuz diyaloglarımız, ilişki sınavına dönüşüp bize bedel ödetmeye başlar.
Aynaya baktığımızda kendimizi seviyor, onaylıyor ve takdir ediyorsak; özümüzle sözümüz uyumlu ve hayatı dengede yaşıyoruz demektir. Kendimize ve başkalarına karşı dürüst ve şeffafız helal kazanıyoruz demektir. Bu da yalansız-olduğu gibi olmak ve başkalarının da olduğu gibi olmalarına izin vermekle, seçimlerinde bütünün hayrını gözeten bir adalet anlayışı ve vijdanla mümkün olur.
Kendi içinizde ve dışınızda yalan-korku-entrikalar içinde kaybolmak istemiyorsanız EFT ile bilinçaltı korkularınızdan arınmanızı öneririm.
Odağınızda her zaman sevgi ve farklılıklara saygı olması dileklerimle, sevgilerimle…