İletişim Engellerini Aşmak
Koçluk yaptığım öğrencilerimle anne babaları arasında ilan edilmemiş bir savaş gözlemlediğim ve anne babaların çaresizliğine bir nebze katkıda bulunabilmek için bu yazıyı yazmak istedim. Anne babaların çocukları ile iletişimlerinde onların duygusal ihtiyaçlarını anlayıp söylediklerinin çocuk tarafından nasıl okunduğunu ve onlara ne hissettirdiğini şöyle özetleyebilirim.
ÇOCUKLAR ANNE-BABALARINI NASIL OKUYOR NE HİSSEDİYORLAR
1) Emir vermek, yönlendirmek.
Duyguların önemsiz. Dediğimi yap. (Zorunluluk ve öfke duygusu yaratır.)
2) Uyarmak, göz dağı vermek.
İsteklerin önemsiz. (Öfke,düşmanlık.)
3) Melisin, malısın’lı cümlelerle ahlak dersi vermek.
Yetersizsin (Karşı koyma isteği.)
4) Öğüt vermek, çözüm önermek.
Problem çözmekten acizsin. (Yetersizlik, acizlik)
5) Öğretmek, nutuk çekmek.
Sorun yoksa kabul edilse de, çocuk sorun anında mantıksız ve bilgisizsin mesajını alır. ( çatışma arzusu doğurur.)
6) Yargılamak, eleştirmek, suçlamak.
Değersizsin. Yetersizsin. ( Özgüven kaybı, geri çekilme.)
7) Çocuğun öz imajı ile uyumsuz, abartılı övgü ve aynı fikirde olmak.
Yönlendirme ve istediğini yaptırmada kurnazlık girişimi. ( kızgınlık)
8) Ad takmak, alay etmek.
Değersizsin. ( özgüven kaybı, utanma.)
9) Yorumlamak, analiz etmek. Tanımlamak.
Bilgisizsin. (konuşmama, duygularını ifade etmeme.)
10) Sorun yokmuş gibi avutmak.
Önemsenmiyorsun. ( güvensizlik.)
11) Soru sormak, sorgulamak, sınamak.
Güvenilmiyorsun.( güvensizlik, kaygı.)
12) Sözünden dönmek, oyalamak, alay etmek. “Yemekte sorun istemiyorum.” Tarzı ifadeler
Dikkate alınmıyorsun. ( Kendini saygı ve ilgiye layık görmeme.)
ÇÖZÜM:
1) İletişimde ben dili kullanma, açık iletişim
Açık iletişim kontrol edici, baskıcı ve otoriter tutum içermez. Demokratik, yapıcı ve esnektir.
2) Etkili dinleme.
3) Empati
BEN DİLİ:
Duygularımızı ifade eden bu dil yargı içermediği için çözüm cümleleri ile karşılık bulur.
Sen dili ise yargı içerdiği için çözümün değil, mazeret üreten savunma cümleleri ile sorunun devamını sağlar.
ÖRNEĞİN;
“Böyle düşünmekte hatalısın.”- Sen dili
“Ben böyle düşünüyorum.”- Ben dili
“Bu ne paspallık, öğrenciden başka her şeye benziyorsun.”- Sen dili
“Bu günlerde kendine bakmıyorsun. Ama ben kızımın düzenli olmasını isterim.”- Ben dili
“Bu çalışmayla sınavı kazanamazsın.”- Sen dili
“Hedeflediğin okula giremezsen üzülürüm.”- Ben dili
“ Bu düşüncen saçma.”- Sen dili
“Seni anlıyorum. Ama ben böyle düşünüyorum.”- Ben dili- Anlamak hak vermek demek değildir. Anlaşılmak, olası direnç ve inadı kırar. Çocuk da sizi anlamaya çalışır.
ETKİLİ DİNLEME:
1) Çocuğunuzun sözünü kesmeden dinleyin. Dinlerken aynı hizada olun.
2) Konuşurken yüzüne bakın. Göz teması kurun.
3) Yargılamayın.
4)Yanıtlamadan önce düşünün.
5)Duyabilecek kadar yakınında durun.
6) Önemli noktaların altında yatan düşünceleri arayın.
7) Konudan saptıracak değerlerin ve önyargıların farkında olun.
8) Söylenenler üzerinde yoğunlaşın.
9) Yanıtlarınızı konuşma bitiminde verin.
10) Paylaşımı kavgaya dönüştürmeyin.
11) Kestirip atmayın.
12) Belli aralıklarla özetleyip geri yansıtın.
13) Konuşma sonunda söylediği bazı şeyleri tekrar edin. Hem dinlediğinizi göstermiş hem de kendi görüşünüze olası direnci kırmış olursunuz.
EMPATİ (Eş duyum)
Çocuğunuzla iletişiminizde empatinin tam olarak gerçekleşmesinin üç kuralı vardır;
1) Kendinizi çocuğunuzun yerine koyarak, olaylara onun bakış açısıyla bakmak,
2) Çocuğunuzun duygu ve düşüncelerini doğru olarak anlamak ve hissetmek,
3) Çocuğunuzu anladığınızı ona ifade etmek.
Çocuğunuzun yaşamı boyunca sizinle olan ilişkisinin her zaman eşsiz, özel ve kalıcı olması için ilişki içindeki rolünüze odaklanmalısınız. Gerektiğinde Aile ve Öğrenci Koçluğu desteği alabilirsiniz.
“Hiç kimse bir çocuğa yardım etmek için eğildiği kadar uzun olamaz.”
Abraham Lincoln